Demirhindi

Sultanların Meyvesi!

Biz onu geleneksel bir Ramazan lezzeti olan demirhindi şerbeti ile tanıyoruz ama aslında kendisi ferahlatıcı bir içecekten çok daha fazlası.

Henüz tanışmadıysanız diye baştan söyleyelim: Dünya dışından gelmiş gibi görünen bu kendine has görünümlü meyvenin kabukları soyulduktan sonra içindeki incecik dalımsı kısımlar ayıklanıyor ve ortaya çıkan koyu kırmızı, etli kısımları yeniyor. Çekirdeklere dikkat! Tadı ekşi ile tatlı arasında, tarifi zor, kendine özgü. Binlerce yıldır hem şifa dağıtıcı hem de susuzluğu giderici bir meyve olarak kullanılıyor. Zaten Ramazan’da bol bol tüketilmesi de bundan.

 

Dünyanın da favorisi

Hindistan’da sulu köri yemeklerinde, İran’da turşularda, Tayland’da acılı ekşili çorbalarda kullanılmasına şaşırmayın, meyvenin yemeklerde bolca kullanıldığı Osmanlı mutfağı tariflerinde de kendine yer bulmuş bir ürün. Ayrıca kusmaya, ateşe ve soğuk algınlığına iyi gelmesi sebebiyle geleneksel Osmanlı tıbbında da sıkça kullanılırmış.

İster şerbetini yapın, isterseniz kabuğunu soyup hemen oracıkta yiyin ama gizemli görünümlü bu meyveye bir şans verin. Lezzeti ve şifasıyla pişman etmeyecek.